Tat gelsin diye.
Final odevlerimden birini yazmaya debelenirken okudugum kaynaklardan birinde yazar (Alberto Melucci) kolektif aktorler ve hareketlerden bahsederken soyle diyor: Kolektif aktorler simdiki zamanin gocebeleridir (konargecer demek de hos geliyor kulaga). Akimlarda (hareketlerde) katilimci olarak yer almak basli basina bir amac kabul edilir cunku, mantiga aykiri bir bicimde aktorler, bilincli olarak (kendini bilir bir halde), arayisi icinde olduklari gelecege dair sosyal degisimleri simdiki zamanda pratige dokerler {Bu kafayla hazin bir ceviri yapmis olabilirim; o yuzden metnin orjinalini de ekliyorum. Soyle ki: Collective actors are 'nomads of the present' ... Participation within movements is considered a goal in itself because, paradoxically, actors self-consciously practise in the present the future social changes they seek.} (Burada eylem insanlari kastediliyor ve kitap bu tur kitlesel hareketlere ve icindeki bireylere organize olmus fakat entelektuel bir amaca, fikre sahip olmayan kalabaliklar olarak bakan geleneksel teorileri reddediyor zira diyor ki, bunlar artik gunumuz hareketlerini aciklamakta yetersiz ve islevsiz. Basarili bir ozet olmasa da Melucci, direnis hareketleri ve dahilindeki bireyler, problem ve catisma yaratan sisteme ait sartlar degistikce ve karmasiklastikca cok farkli ve cok daha bilincli olmustur demeye getiriyor.) Bu son derece dusundurucu ve onemli bir tanim bence. Bir cirpida anlasilacak bir sey degil. Ben de bir cirpida uzerine bir sey yazamam simdi. Yalnizca dusunmeye deger buluyor, ne-yer-ne-icer bilmedigim sizlere sunuyor ve can sikintisiyla odevimi yazmaya geri donuyorum.
Gunun ozlu sozu: "Miami'ye oldurucu miktarda sekerli Kuba kahvesi ve Starbucks'a alternatif olacak haso bir kahveci gelsin artik!" Kizgin ve de azgin azinlik.
Monday, December 3, 2007
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment