Saturday, March 1, 2008

Gazete, siyasi partiler, Irak harekati, Bulent Ersoy, kuzen sohbeti ve Winter Soldier II

Bunlar iyice kafayi kirdi! Gazetelerde harekatin bitirilmesi uzerine partilerin ettikleri laflar siralanmis. Bakinca cok sevimsiz ve komik hissediliyor. Artik zorlaniyorum bu konuda ne hissettigimi anlatirken.

"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a yönelik kara harekâtını sona erdirmesi Ankara'da şaşkınlıkla karşılandı." Oysa ben de sasirmalarina hic sasirmadim. Elbet sasiracaklar, elbet sasirdik diyecekler. Oyle demek zorundalar. Niye baslandigi "adamakilli" sorgulanmayan, sorgulatilmayan ama hukumetsel, ordusal, egosal ve turksel ekmeklere yag bal olan harekatin bitmesi de, muhalefet partilerinin en babalarinin parmak banacagi birseye benziyor. Simdiden MHP ve CHP soz birligi edip, ordu ve hukumetin 'erkekligi'ne laf atmis bile. Kibarca tabii zira orduya kolay kolay laf cakamazsin. (Burada bir duzeltme-aciklama yapmam lazim. CHP ve MHP'nin dogrudan orduya yonelik bir laf atma eylemi yok; biri ordunun elinde dogmus, digeri pisekarligini yapiyor. Yedigin kaba sicmak olur aksi bir durum ama bu iki parti bence istemeden, konusmalari sirasinda bir tukuruk damlasi konduruvermis ordunu yuzune. Yakin temas yuzunden.) Demisler ki "ABD istiyor diye çekiliyorsak, doğru olmamıştır". Yani onemli olan harekatin bitmesi, TSK'nin askerleri geri cekmesi (pardon boyle de dememek lazim, yoksa mecburiyet havasi olusuyor lafimin etrafinda, halbuki Buyukanit dediydi, ne zaman canimiz isterse o zaman diye. Simdi istemis demek ki) ve/veya geri cagrilmasi degil, Amerika'ya karsi el pence divan durdugumuzun "talihsiz" olarak yorumlanan bir "tesadufler zinciri" ile ortaya cikabilir olma korkusu degil mi? Ama CHP ve MHP bunu da AKP uzerinden isleyerek, biz olaydik hayatta da cikmazdik yarim agizligiyla soyluyor. Cok onemli mi, belki degil; kimse farketmedi mi, mutlaka fark edilmistir ama bu tur stratejilerin, laf oyunlarinin siyasetin geregi oldugu inanci arkadan saglam destek aldigi icin onemsenmemistir. Turkiye'nin ABD karsisindaki domalik pozisyonu ve bundan hoslanmamasi, aksini ispatlayabilmek adina zaman zaman boyle gereksiz, sacma aciklamalar yapmasina sebep olabiliyor. Su turk askerlerinin basina cuval gecirilmesi hikayesi de boyle bir sey degil miydi? Neyse gazetelerden devam.

Baska partilere geciyor gazeteler sonra; misal DTP'liler "Operasyonların çözüm olmadığı anlaşıldı. Siyasi çözüm yolları aransın" demis, biz de arabulucu olalim diye de eklemisler. Zaten bugunku gazetede (Radikal'e baktim bir) bu siyasi cozum yollari konusunda tanidik onerilerden bahsediliyor. Bu kez umuyorum ki bu oneriler ciddiye alinir. Kurt halkinin varligini kabul etmek, dil, egitim, ifade ozgurlugu saglamak, (hem belki onlara saglanirsa, Kurt olmayan diger halklar ve vatandaslar da sebeplenir, bize de bize de derler) gibi. 85 yildir sivanmis yalanlar, boyle igrenc bir harekatin ve sinir kaldiran 'erkek' soylemlerin ardindan bir anda nasil gecilir siyasi cozumlere bilmiyorum. AKP de 'Hedeflere ulaşıldığı için operasyon bitmiştir' diye kendini savunmus. Hedefler ne idi? Acik konusulmayacak; ama umuyorum ki bir seyler daha alenen konusulmaya baslanacak. Gecen Mustafa'yla da konusuyorduk. Mustafa benim super kuzenlerimden biri. Bende kuzen bol bilinir.

Neyse, Turkiye'deki vicdani retcilerden biri Mustafa. Ulusal basinda vicdani ret uzerine olumlu yazilar cikmasi, konunun aslinda Bulent Ersoy'la bir anda parladigi uzerine konustuk. Ersoy'a ve askerlik uzerine sozlerine kuru siki saldiranlardan bahsetmeye gerek yok; olacakti bu ve Ersoy da buna zaten alisiktir zira cinsiyetini kendi tercih etme curetini gosterdigi icin oldukca sik taslanmistir, taslanmaktadir. Her dedigi guzel midir, iyi midir? Degildir elbet ama bu mesela askerlik uzerine kimsenin alenen soylemeye cesaret edemedigi sozlerine golge dusurmemelidir. Neyse Mustafa'yla konusmamiza geri donuyorum. Askerlik uzerine konusurken Mustafa, askerlige, militarizme karsi hareketler adina gelisme sayilabilecek, soyleyen kisi veya olayin boyutlari dolayisiyla ses getiren ornekleri hatirlatti. Misal iste Tarkan'in askere gitmek, kursun sikmak istemiyorum demesi. Dogrudan buna bagli degil elbette ama bu 'tartismali' aciklama sonrasinda bedelli askerlik ilk kez gundeme geldi ve yururluge girdi. Ossi'nin (Osman Murat Ulke'nin) AIHM'deki Turkiye aleyhine davasini kazanmasi olay kopardi, Vicdani Ret'i herkes duydu. Ha sonra teror sucu kapsamina girdi ayri.. Hatta TV'deki kendini bilmez adamlar (misal Hulki Cevizoglu) Vicdani Retciler'e PKK taraftari deme densizligini gosterdi. Densizlik de degil, dupeduz aptallik. Silahli her turlu eyleme karsi bir hareketin silahli eylem yapan bir orgutu destekledigini dusunebilecek kadar akli kaymis, tutulmus insanlar bunlar. Tum bunlarin uzerine, gundem baska onemli konularla mesgulken, zart girdik Irak'a ve sonra Bulent Ersoy'un gumlettigi laf. Ha ilk o mu soyledi? Elbette hayir ama herkesi gafil avladi Bulent Hanim, agizlar bir karis acik, kafa mikici, akil tutucu program izlerken herkes, bir anda tokadi basti gibi oldu Ersoy. Aaa ne diyo ayol bu dediler. Ciddi bir seyler diyor, musiki falan demiyor resmen TSK, askerlik falan diyor. Dedi evet; iyi de dedi. O dedigi icin; osurugu, sevgilileri, kocalari konusulan, gulusu, endami taklitlere meze giden Ersoy bunlari soyledigi icin herkes dinledi. Eferim kendisine. Mustafa da bu noktada cok onemli baska bir konuya bagladi bunu: Baska muhalif hareketlerin de savas karsitlari hareketine dahil edilmesi, muhalif hareketlerin birlesmesi ve seslerini yukseltmelerine. Bir muhalif hareketin muhalif oldugu sey zaten toplum icinde var olan bir sikintidir (escinsellik, ulus-devletcilik, vs.). Hareket bu sikintiyi ortaliga aciyor, dedi Mustafa ozetle. Elbette; zaten bu durumda bir muhalif hareket diger muhalif hareketlerle birlikte, onlarla benzer noktalarda varlik gosterebilir ve muhalif olunan tum konular birlikte ele alinarak bu yonde eylem olanlarina girisilebilir.

Turkiye'yle dogrudan alakali degil gerci ama sebep olsun bu yazi, okuyan birileri varsa hem haber vermis olayim, hem de heyecanimi paylasayim. 13-16 Mart arasi Washington DC'deki Winter Soldier II etkinligine gidiyorum ben de. Para toparlayabildim nihayet. Oncesi belki NY ve orada WRL ile gorusme, sonra da otobusle DC. 1972'deki Vietnam Savasi uzerine yapilan Winter Soldier'in ikincisi bu. Irak ve Afganistan'a gitmis savas gazileri (savas emektarlari) basin ve sanirsam halk onunde yasadiklarini anlatacaklar. O yuzden olayin adi ifade vermek, yani testimonials. Bunlar filme alinacak ve onumuzdeki Sonbahar'a yetistirilmek uzere, ikinci bir WS belgeseline donusturulecek. Ben de buna sahit olacagim!!!!! Okuldan kamera alacagim, bir de kameraman istedim ama kimse uygun degil. Tek basima nasil becerecegim bilemiyorum ama ben de, (asker ifadelerini cekmeme muhtemelen izin vermezler) ne bulduysam cekecegim artik. Bu geziden tezime enfes malzeme, bu donem aldigim tarih dersine final odevi bir de kurgulanabilir kalitede goruntu cikarsa ne ala. Haber budur.

Ekleme: Yarin Catholic Worket House diye bir yeri arayacagim. Buradan bir tanidigin dedigine gore orada ucretsiz kalabilirmisim, yemek de verirlermis. :S Bakalim.. Otel param yok, fena olur gunu birlik gitmek.

No comments: