Thursday, January 17, 2008

O sirada gozumun onunde o var idi, ondan

Gecen hafta okudugum bir haberdi bu ama postalamadiydim. Uzatmamaya karar vererek sadece bu haliyle kalabilecegine karar verdim. Olay su:

Cemevleri'nin ibadethane olarak kabul edilmesi icin talep gelmis. Devlet de reddetmis. Zamaninda.. simdi konu, asker tavlasi gibin gundeme ziplatilmis, baska konularin uzerine kondurulmus.. Dikkatler orada.. Erdogan da demis ki, bir iftar yemegi sonrasi sorulan soruya cevaben, haberim yok, talep gelirse anayasa cercevesinde degerlendiririz. Biz bu konulara uzak kalamayiz.' Kalmamak ve kalamamak arasindaki semantik farki biliyordur herhalde degil mi Erdogan? Kipler onemli malum. Cemevi ibadethane olarak sayilirsa bundan kim fayda gorecek, kimin kulagina su kacacak acep.. Nedir niye uzak kalamiyorsun a be canim? Iftar yemegi de Alevilerle yenmis bu arada. 2005 yilinda yapilmis ayni basvuru, Islam'in ibadethanesi camiidir diyerek dogma damga bomba yapmis devlet.. Simdi bu esneklik niyedir? Yani bunlar cok elzem sorular degil tabii hatta mevcut yalanci paranoyaya cicek kondurur gibi. Aman oyle anlasilmaya. Bu zaten oyle ardindan trampet calinacak bir 'uyanis' hic degil.. Oynak ve embelek gumbelek bir sistemin ele bele bir oyuncusu olaraktan Turkiye'de de haliyle benzer, mini bir sistem var. Kor topal ilerlese de, biz cilgin turklerden beklenmeyecek political correctness'lar var, asikar. Sinir bozucu olan bunlari olduklari gibi gorememek; eki eki uyaniga bak gibi icki masasi yavsakligiyla yorumlamaktir. Yani tatli alaycilik degil, harbi tasak gecenlerdir sinir bozan.

Bir de soyle denebilir bence: Erdogan, katolik ve protestan tartismasini, bir devlet baskani olarak alevilik ve islam arasinda yapiyor... Nispeten. Islamla Aleviligi ayiriyor. Bu cok baska, teolojik bir tartisma olsa da, azicik bilgimle, haksiz bir yaklasim oldugunu dusunuyorum. Ha Aleviler butun dunya kardes olsa mi diyor? Gelinim kizim ikiniz de anlayin beni. Neyse bu konu degil zaten.

Ve fakat Baykal da asureye davet etmis Alevileri aliskanligi uzere. Baykal demisken:

-2-

Omer Laciner, milliyetcilik uzerine diyor ki "herhangi bir insanî-toplumsal sorunu birilerini ağır biçimde mutsuz, ezgin etmeden “çözme”si, yatıştırması mümkün olmayan milliyetçilik(ler)in üstelik bu kimyalarıyla 'Kürt sorunu'nun tarafı olmaları, sorunun kendisinden de kat be kat vahim ve büyük bir sorundur. Asıl bu sorunun farkına varılmadıkça; kimyası nedeniyle “çözüm”den dikte etmeyi anlayan, 'uzlaşma'yı zaaf olarak algılayıp, en basit hakkı bile bir bahşedici kibriyle tanımayı büyüklük sanan milliyetçi zihnî bozulma, çarpıklık, milli 'ben'lerimizi aşamamış bizleri kırk katırdan kırk satıra savurmaya daha uzun süre devam edecek demektir."
En basit hakki bahsedici bir kibir taniyarak bunun buyukluk olduguyla kutur kutur boburlenen Kemalistler icin de uygun bir tanimdir bence. Türbanın kadın özgürlüğü ile ilgisi yoktur, erkeklerin dayatmasıdır, kabul edilirse elalemin gozunde kadinlarini zorla tesetture sokuyor derler diyen, derken de derin nefes aldirici bir celiskiye dusen Deniz Baykal'in da hangi kategorilere soyle bir topak haline getirilip sokusturulabilecegi de asikar elbette. Niye Deniz Baykal, baska yok mu? Var tabii. Gozum once onu gordu o yuzden.

No comments: